
Kışın bağışıklık sisteminizi harekete geçirin!
02/10/2017
Sağlıklı beslenme
02/10/2017Mutfağımızdaki eczane

Sağlıklı ve dengeli beslenmek iyi yaşamın temelidir.
Günümüzde sağlıklı besinlere ilgi arttıkça besinlerin hastalıklarla ilişkisi daha fazla bilinir hale gelmiştir. Mutfaklarımızda kullandığımız birçok gıda farkında olsak da olmasak ta vücudumuzun şifa kaynağıdır. Halsizliği gideren, gün içerisinde bize enerji veren, vücudun savunma sistemini koruyan ve kolay hastalanmamızı önleyen birçok besini sadece midemizi doyurmak için değil, faydalarını bilerek beslenmemiz de farkındalık yaratarak tüketmeye özen göstermeliyiz. Gün içerisinde stresten baş ağrısına, şeker hastalığından kansere kadar birçok sağlık sorunlarından yediklerimiz sorumludur. Dünyada artık sağlığı koruyucu besinlere daha fazla yer verilirken bilinçli tüketiciler gün geçtikçe artmaktadır.
Özellikle fonksiyonel besinler olarak adlandırdığımız bir grup besin var ki hastalık riskini azaltıcı potansiyel etkileri çok fazladır. Fonksiyonel besinler; içerdikleri fizyolojik aktif bileşenleriyle hem sağlıklı beslenmeye katkı sağlarlar hem de hastalıklarda bağışıklık sisteminin güçlenmesinde aktif rol oynarlar.
Bu besinlerin sağlığı koruyucu etkilerine baktığımızda ; domates ve türevlerinde likopen: Domatese kırmızı rengini veren maddedir. Antioksidan özelliği yüksek olması bakımından akciğer, mide, meme ve servikal kanser türlerine karşı koruyucu özelliği vardır. Domates ve türevleri özellikle ısı ile temas ettiğinde likopenin olumlu etkisi çok daha fazla artmaktadır.(pişirilen yemeğe bol domates eklemek veya salça kullanmak gibi…)
Elma ve soğanda kuarsetin:Elma ve soğandaki beyaz rengi veren kuarsetin özellikle mide kanserine karşı koruyucu özellik taşır. Ayrıca kalp-damar sağlığında iyileştirici etkileri vardır
Üzüm ve üzümsü meyvelerde resveratrol: Çok güçlü bir antioksidan olan resveratrol kan basıncını azaltıcı etkiye sahip olup kalp sağlığını koruyucu özellik taşır. Yaşlanma karşıtı olan bir madde olan resvaratrol cildin sağlıklı ve diri bir görünüme sahip olmasını sağlar. Son yıllarda güzellik sektörü de cilt sağlığı ve güzelliği için üzüm çekirdeğinde bulunan resvarotrol maddesini kullanmaktadır.
Sarımsakta bulunan kükürtlü bileşikler(diallil disülfit):Kükürtlü bileşenlerden dolayı yedikten sonra kokusundan dolayı çok sevilmeyen sarımsağın faydaları saymakla bitmez, koroner kalp sağlığı ve kan basıncını düşürücü etkiye sahiptir. Ayrıca kolon ve mide kanserine karşı koruyucu özelliğinin yanı sıra oksidatif stresi (düzensiz yaşam şekli, toksinlere maruz kalma aşırı yoğun egzersiz, iş stresi, uykusuzluktan oluşan stres gibi.)azaltır. Günde 1 diş sarımsak tüketilmesi koruyucu sağlık açısından kanıtlanmıştır.
Brokoli lahana ve karnabaharda izotiyosiyonatlar:Bu sebzelerin tat ve kokusunda yoğun olarak bulunan izotiyosiyonatlar özellikle rektum pankreas ve prostat kanserlerinin oluşumunu önlemede, sinir sistemi hastalıklarının azalmasında olumlu etki göstermektedir.
Yeşilçayda kateşin ve siyah çayda flavonoid:Antioksidan özellikleri yeşil çayda daha fazla olmak kaydıyla her iki çay çeşidi de kansere karşı koruyucu özellik taşır. Özellikle yeşilçayda bulunan kateşinler yaşlanmayı geciktirmede olan etkisi kanıtlanmıştır.İnflamasyonu önlemede etkilidir. Hem yeşil hem de siyah çay LDL(kötü huylu)kolesterolü azaltıcı etki gösterirler. Flavonoidler Tümör oluşumunu engeller.
Soya fasulyesinde isoflavonlar: Soya fasulyesi ve ürünlerinde bulunur. Fitoöstrojen içeriğinden dolayı vücuttaki östrojen seviyesini hem arttırıp hem de azaltan etkileri vardır. Antioksidandırlar ve meme kanserini engelleyici etkileri vardır.
İlaç gibi kullanılan diğer besinler
Probiyotikler: Bağırsak florasını olumlu yönde etkileyen canlı mikroorganizmalar olan probiyotikler bağışıklık sisteminin güçlenmesinde, sindirimi düzenleyici ve bütün bağırsak kanserlerinde önleyici etkileri kanıtlanmıştır.
İshali ve kabızlığı önler
Vitaminlerin emilimini arttırırlar
Bağırsak PH sını düşürürler(antimikrobiyal etkisi vardır)
Kolesterolü düşürür
Kaynakları: Kefir, yoğurt, turşu, şalgam ve boza en iyi kaynaklarıdır
Prebiyotikler Besinlerde bulunurlar ve besinlerin sindirilemeyen bileşenleridir. Bağırsak florasında yararlı bakterilerin sayısını ve aktivitesini arttırarak sağlığa olumlu katkı sağlarlar.
Kalsiyum emilimini arttırırlar
Kansere karşı koruyucudur
Bağırsak hareketlerini düzenler
Diyabetikler için uygundur
Dışkı sıklığını arttırırlar
Trigliserit seviyesini düşürürler
Kaynakları: buğday , soğan, pırasa ,kuşkonmaz, sarımsak enginar ve muz en iyi kaynaklarıdır.