Mutfağımızdaki eczane
02/10/2017Zayıflama ile ilgili en çok sorulan sorular
02/10/2017Sağlıklı beslenme
Şişmanlık sağlığımız açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor mu?
Obezite yada diğer bir ifadeyle şişmanlık yağ dokusundaki artışa bağlı olarak vücut ağırlığının artmasıdır. Hastalıklar dışında harcanan enerjiden daha fazlasının vücuda alınmasıyla oluşur. Şişman yetişkin bireylerin %30 unun bebeklik ve çocuklukta da şişman olduğu araştırmalarda saptanmıştır.
Sağlıklı beslenme vücudun yenilenebilmesi, varlığını sürdürebilmesi ve gelişebilmesi için gerekli olan besin öğelerinin yaş cinsiyet ve aktivite ye göre uygun miktarlarda alınıp kullanılmasıdır.
Her bireyin günlük enerji ve besin öğeleri(karbonhidrat protein yağ vitamin mineraller) ihtiyaçları farklıdır. Siz besinlerin duygusal kalitesinden(görünüm, aroma, tat yapı ve lezzet vb..)hoşlanırken vücudunuzda besinlerde bulunan besin öğelerinin yaşamı sürdürme işlevlerinden yararlanmaktadır. Besinler sindirim sırasında besin öğelerine parçalanır ve kana geçerler ve buradan da bütün dokulara taşınarak vücuda yarar sağlarlar.
sağlığın korunması için 4 temel besin öğesine ihtiyaç vardır:
Süt ve süt ürünleri: Protein, kalsiyum ve fosfor içerir. A ve B vitaminleri bakımından zengindir. Kemik, kas, iskelet yapısı ve dişler için gereklidir.
Et, yumurta, kurubaklagiller: Kaliteli proteinlerin yanı sıra A, B ve E grubu vitaminleri içerir. Hücre ve kan üretimi ve taşınması için gereklidir.
Sebze ve meyveler: C ve A vitamini açısından iyi bir kaynaktır. Sarı yeşil ve turuncu renkteki meyve ve sebzelerde bol miktarda potasyum vardır. Bağışıklık sisteminin korunması için gereklidir. Antioksidan içeriği yüksek bir gruptur.
Tahıl ve tahıl ürünleri: Karbonhidrat yönünden zengin olduğu için iyi bir enerji kaynağıdır. B grubu vitaminlerinden zengindir. Vücudun sinir hücresi üretmesi ve konsantrasyonun sağlanması için gereklidir.
Şişmanlığın nedenleri:
1)Yanlış eslenme alışkanlıkları: Basit karbonhidratlardan zengin şeker ve şekerli besinler ile yağ ve yağlı besinlerin(kızartma, mayonez, krema vb.)aşırı tüketilmesi şişmanlığa neden olmaktadır. Bireylerin kahvaltı yapmaması ve öğün düzeninin olmaması şişmanlık riskini arttırmaktadır.
2.) Hormonsal nedenler: Böbrek üstü bezleri, tiroit ve insülin hormonlarının fonksiyonlarındaki bozukluklar sonucunda iştah artabilir ve metabolizma hızı yavaşlayabilir. Enerji dengesi bozularak şişmanlık artabilir. Son yıllarda en sık görülen sağlık sorunu insülin direncidir. Bel çevresindeki yağ dokusunun artması iç organların yağlanmasını tetikler.
3)Kalıtımsal nedenler: Soyağaçları incelenen şişman anne ve babaların çocuklarının şişmanlık oranının, zayıf anne-babaların çocuklarına kıyasla 3 kat daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durum yetişkin bireyleri dolaylı olarak etkilemektedir çünkü çocukluk dönemde şişman olan çocukların, yetişkin dönemde de şişman bireyler olma oranı yüksektir.
4) Psikolojik nedenler: bireyde heyecan, sıkıntı, iş stresi, başarılı olamama korkusu ve endişeleriyle birlikte iştah artışı başlar. Farkında olmadan yediği atıştırmalıklar zaman içinde alışkanlığa dönüşür. Bu atıştırmalar şişmanlık riskini arttırır.
5) Yaş ve cinsiyete bağlı nedenler: kadınlarda vücudun yağlanması, erkeklere göre daha fazladır. Erkeklerin kas kitlesi gelişirken, kadınlarda yağlanma artmaktadır. Uzun süre hareket etmemek, TV ve bilgisayar karşısında fazla zaman geçirmek, her iki grupta da vücuttaki yağlanmayı arttırmaktadır.
Şişmanlık hastalıklara yakalanma riskini arttırır ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Günümüzde Tip 2 diyabet, kan lipitlerinin yüksek olması, insülin direnci karaciğer yağlanması sık görülen sağlık sorunlarından yalnızca birkaçıdır. Bu gibi durumlarda yapılması gereken bireylere düşük kalorili diyetler değil, sağlığını koruyucu ve beslenme bilinci oluşturacak sağlıklı menüler hazırlamak ve beslenme davranışı değişikliği sağlamaktadır.
ŞİŞMANLIK PROBLEMİ OLAN KİŞİLER NASIL BESLENMELİ?
- Gün içerisinde öğün düzeni oluşturulmalı, günde 4-6 öğün yenmeli.
- Günde 1,5-2 litre su içmeli, gazlı içecekler azaltılmalı.
- Şekerli ve yağlı yiyecekler azaltılıp onların yerine lifli yiyecekler (meyve ve sebze ) arttırılmalı.
- Günlük aktivite arttırılarak bireylerin daha fazla hareket etmesi sağlanmalı, kişi sevdiği bir spor dalına yönlendirilmeli.
- Kemik ve kas yapısının korunması için günlük beslenmesinde yeterli kalsiyum ve demir alınması sağlanmalı (süt ve süt ürünleri, et, yumurta).
- Kahvaltı yapmalı. Ayrıca yemek yeme düzeni kadar uyku düzeni de şişmanlığın oluşmamasında önemli.
- Kızartmalar yerine ızgara ve fırın yemekleri tercih edilmeli.
- Ara öğünlerde sağlıklı yiyecekler tercih edilmeli(fındık, ceviz, meyve, süt gibi)
Şişmanlığın tedavisinde; Zayıflamak amacıyla diyet uygulayan kişinin her şeyden önce kendisini uzun süreli bir uygulamaya psikolojik olarak hazırlaması gerekir. Şişmanlık tekrarlanan ve uzun süreli tedavi programına ihtiyaç duyulan kronik bir durumdur. Bu nedenle bireyler ağırlığını koruyabilmek için uzun sürelerle desteğe gereksinim duyabilirler. Uygulanan zayıflama programları kişiye özel olmalıdır. Kişinin fiziksel özellikleri, varsa sağlık sorunları, ailesel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyi diyet programı süresince dikkate alınmalıdır. Her başarısız diyet vücutta zayıflamaya karşı direnç oluşturur ve bir sonraki diyet girişiminin başarı şansını azaltır.